30 Ekim 2014 Perşembe

ŞAMAN'IN YOLCULUĞU

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda bir Nemrud konserinde olmak aynı gün iki bayram kutlamak gibi oldu.

Konser öncesinde, grup elemanlarından Mert Göçay ve Aycan Sarı’nın da yer aldığı Prog Türk sohbeti Asia Minor grubundan Eril Tekeli’nin de aramıza katılmasıyla unutulmaz bir geceye dönüştü. Eril Bey bizim bitmek tükenmek bilmeyen sorularımıza nezaketle ve ayrıntılarıyla cevap verdiği gibi bizimle hem güzel anılarını hem de yeni albüm çalışmalarını paylaştı. ‘Crossing The Line’ (1979) ve ‘Between Flesh And Divine’ (1981) albümlerinden sonra yeni bir albümle dönecekleri müjdesini verdi. Ayrıca, daha önceki albüm kayıtları sırasında aynı stüdyoda buludukları Alan Parsons ile tanışmalarını, Parsons’un ses mühendisliği ile ilgili anlattıklarını ve sanılanın aksine birlikte bir albüm yapmadıklarını, ancak, albüm kayıtlarında yer alan parçaların sözsüz hallerinin dizi ve reklam müziği kullanılmak üzere derlenerek piyasaya çıktığını ve üzerinde izinleri olmadan ‘Yapımcılığı Alan Parsons’a aittir’ ibaresi yer aldığını anlattı.


Erli Tekeli ve Nemrud elemanlarından Gitaresk’e katılma sözü aldığımz sohbete doyamayınca konser öncesi Rock FM dj’lerinden Ozzy’nin hazırladığı progressive ağırlıklı listeyi kaçırdık. Konser saatinden bir kaç dakika önce heyecanla salona girdik.

Nemrud’un Kadıköy Sahne’de verdiği konser tam zamanında, gitar ve vokalde Mert Göçay, kalvyede Mert Topel, davulda Mert Alkaya ve bas gitarda Aycan Sarı’nın sahnede yerlerini almasıyla başladı. Konserin ilk parçası ‘Ritual’ albümünden ‘In My Mind’ oldu. Seyrettiğim ilk canlı Nemrud parçası olan bu parçada grubun uyumu ve hakimiyeti beni büyüledi. Ikinci parçaya geçmeden önce Mert Göçay, Cumhuriyet Bayramını kutladı ve hız kesmeden ‘Journey Of The Shaman’ albümünü çalmaya başladılar. Nemrud konserine hiç ara vermeden ‘Journey Of The Shaman’ albümünün tamamını çalarak devam etti. Üç bölümlük parçanın her bölümüne grup elemanların uzun ve etkili soloları serpiştirilmişti. Iki saat süren bu müzik ziyafeti ‘Ritual’ ile sona erdi.


Bir progressive rock konseri sadece grup için değil seyirci için de hem yorucu hem de beklenmedik olayları beraberinde getiren bir yolculuktur. Nemrud konseri de bu kuralı bozmadı. Konser boyunca, grup elemanları arasındaki uyum, soloların her birinin birer ustalık örneği olması, parçaların özenli seçimi konserin bir ‘ritüel’ havasında geçmesine sebep oldu. Sınırlı sayıda da olsa progressive rock dinleyicisi de bence grubun enerjisini yükseltti.



Uzun zamandır dinleme fırsatı beklediğim Nemrud’u sahnede kanlı canlı görmek, uzun zamandır özlemini çektiğim konser ortamında yer almak ve bunların Bayram’a denk gelmesi gerçekten güzel bir tesadüften öte, Türkiye’de özellikle progressive rock, genel olarak kaliteli müzik için bir işaret olmalı. Yeni bir Nemrud konseri için hepimiz hazır bekliyoruz.


2 yorum:

  1. Güzel yorumlarınız için teşekkürler! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Harika albümler için bütün müzikseverler adın ben teşekkür ederim. Sevgiler.

      Sil